28 Şubat Postmodern DARBE

28 Şubat Postmodern DARBE

28 Şubat süreciyle, milletin özgür iradesinin iş başına getirdiği 54. Hükümet, irtica gibi kaba, sıradan, gülünç bir gerekçe ve militarist baskıyla görevden uzaklaştırılmıştır. Denk bütçe, havuz sistemi, değişen pozisyonlara göre emekçi ve emeklilere yüzde 100’lerden yüzde 300’lere varan zam, yatırım programları gibi konularda hızlı atılımlar yapılıyorken önü kesilen Türkiye, hızla siyasi, ekonomik kriz ortamına sokulmuş, kısa zamanda bankaların içi boşaltılmış, çalışanların maaşını bile ödeyemeyecek duruma gelmesi gibi sebeplerle IMF’den borç ve kredi istemek durumunda bırakılmıştır. Kimi yüksek rütbeli paşalar, batırılan ya da hortumlanan bankaların, holdinglerin yönetim kurullarında yüklü maaşlarla istihdam edilmiş, yerli sermaye hızla yurt dışına çıkmaya başlamış; ekonomi, para, faiz, döviz, enflasyon ve zam sarmalında savrulmuş, reel anlamda yüzde 100’leri aşan develüasyonla ülke zenginliği bir gecede yarıya inmiştir. Gecelik yüzde 7500’lere varan faiz oranları, hızla artan ve toplanan tüm vergi gelirler ödense bile karşılanamayan borç stokları, bunaltan zamlar, üretimde ve piyasalarda durgunluk, iflaslar, esnaf yürüyüşleri, Türkiye’nin peş peşe ortalama yüzde 10 seviyelerinde küçülmesi, tamtakır bırakılan hazine...

Hükümet düşürülmüş, siyasi partiler kapatılmış, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan başta olmak üzere, birçok siyasetçinin siyaset yapması yasaklanmış, hâkim ve savcılar hizaya sokulmuş, andıçlarla gazeteciler, yazarlar fişlenmiş, gazetelerin haber ve manşetleri darbe karargâhında üretilmiştir, ‘Batı Çalışma Grubu’ ile gerçek bir toplum mühendisliği yapılmış, oluşturulan algılarla toplum yönetilmek ve yönlendirilmek istenmiştir. İnsanlar hedef gösterilmiş, faili meçhuller artmış, kılık ve kıyafete yönelik yasaklarla genç kızların eğitim umudu turnikelere sıkıştırılmış, namaz ve oruç gibi doğrudan İslâmi hayatın asıl ritüellerine izin verilmemiş, bu gerekçelerle insanlar işlerinden, okullarından sorgusuz sualsiz atılmış, kazanılmış hakları gasp edilmiş, Kur’an kursları kapatılmış, yaş sınırlamasıyla hafızlık çalışmaları fiilen imkânsız hale getirilmiş, kesintisiz sekiz yıllık zorunlu eğitime ve korkunç haksızlıklara yol açacak katsayı uygulamasına geçilerek, imam hatipler ve meslek liseleri neredeyse bütünüyle kapanacak duruma getirilmiştir.

Yüz binlerce insanımızı mağdur eden 28 Şubat postmodern darbesi, ile  Milletin, servetinden de önce umudu, hayali, amacı çalınmıştır. Ve bu çağdaş Türkiye tablosunun bin yıl süreceği söylenmiştir. Bu süreçte zulüm yapanları, bedel ödetenleri, insanların umutlarını çalanları, haklarını gasbedenleri hiçbir zaman unutmayacak ve unutturmayacağız.

Medya Platformu Derneği olarak, milletimizin ve ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını geciktiren, her alanda mağduriyetlere ve travmalara neden olan 28 Şubat sürecinde rol alanları kınıyor, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri, masum insanlara zulmedenleri lanetliyor; her konuda evrensel standartlara ulaşmış bir ülke ve gelecek diliyoruz.