Dün akşam saatlerinde ABD Başkanı Trump, Filistin’in başkenti olan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını söyledi. Aslında malumu i’lam kâbilinden bir şeydi bu. Tek farkı, koca bir İslam coğrafyasına rağmen, bunu ilan edebilme cür’etinde bulunmuş olmasıydı. Siyonizmi sözde daha güçlü hale getirme amacına yönelik olarak yapılan bu açıklama, ABD’nin dünya siyasetinde güç kaybettiğini ve kaybettiği gücü yeniden elde edebilme çabasında olduğunu gösteriyor. Birbirinin devamı niteliğinde olan üç semavî din için kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Kudüs’ün tarihi geçmişini görmezden gelerek yapılan bu açıklama aynı zamanda fiilî bir dayatmayı içeriyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir durumdur. ABD’nin kabulünün hiçbir gerçekliği ve geçerliliği yoktur. Kudüs, Müslümanlar için ilk kıblegâhtır. Ve Müslümanlar bu gerçeğin tamamıyla farkındadırlar. Çakıl taşlarıyla füzelere meydan okuyan Filistin halkı başta olmak üzere, tüm İslam coğrafyası İsrail’e yönelik verdikleri mücadelede bunu ortaya koymuşlardır.
Bugün İslâm dünyasına ve Hristiyan âlemine rağmen pervasızca bir davranış içerisinde olan ABD ve İsrail’e Müslümanlar olarak bizlerin izzetli ve tarihî dinamiklerimize dayalı bir cevap vermemiz gerekmektedir.
Kudüs, Müslümanlarındır.